Sanatsal İfade

Gençliğim Istanbul'un güzel zamanlarında doğa ile içiçe geçti. Sıkışık ve kalabalık şehirlerdeki yaşamdan sonra, Anadolu'nun ıssız güzelliği bana her zaman huzur verdi. Türk minyatür sanatının inceliklerine her zaman duyduğum ilginin yanısıra, Japon sanatçılarının resimlerine yansıyan sadelik, doğaya saygı, ve en önemsiz gibi görülen yabani bitkilerin bile estetik yanını gösterebilme yeteneği beni etkiledi. Bu yalın ve detaya özen gösteren üslup ile birlikte, kendi minyatür sanatımızda da mevcut olan, Japon sanatcılarının da eserlerinde kullandıkları altın varak, ve altın ile gümüş tozu ile boyama tekniklerini uygulayarak, Anadolu'nun güzelliklerini ve Ankara dışındaki evimizin penceresinden gördüklerimi betimlemek istedim. Kullandığım malzemeler arasında Japon üretimi pirinç ve ipek kağıtlar, taş çinisi mürekkebi, guaşa benzeyen doğal boyalar, altın toz ve varak için geliştirilen, deniz yosunundan elde edilen yapıştırıcı gibi malzemeler bulunuyor. Yağlı boyayı daha dayanıklı ve sonradan cam ile koruma gerektirmeyen işlerim için kullanıyorum. 18nci asırda yaşayan Maruyama Okyo, çağdaş Matazo Kayama ve Uemura Atsushi gibi önemli Japon ressamları ile fotoğraf sanatçıları Mineko Orisaku, Shotaro Akiyama gibi fotoğrafçılardan etkilendim. Çizgi ve detay ile uğraşmaktan ise her zaman zevk aldım.

Resimlerde görülen Japon kırmızı taş imza mermerden oyulmuştur, tek bir numunedir, ismimi temsil etmektedir , “Füsun” ; Japon imza taşı oymacısı ismimi fonetik olarak algılamıştır : Füsun : fusan : “respected wind” - “saygıdeğer rüzgar” (tayfun’un fu’su, sayın’ın san’ı...). Bu imzalar taş üzerine kazıldığından taklit edilemez, Japonya’da gerçek imza olarak kullanılır. Altına da el yazısı ile asıl isim yazılmaktadır.

Ancak iki sene Japon resmi çalıştıktan sonra hocam (sensei) böyle bir imza taşını benim de kullanabileceğimi söylemiş ve lütfedip yaptırmıştı...